Her yıl 100 milyar dolar büyüklüğündeki Japon sermayesi doğrudan yatırım için ülke dışına çıkıyor. Bu miktarla ABD’den sonra en büyük doğrudan yabancı yatırımcı ülke olan Japonya, son yıllarda odağına Türkiye’yi aldı. Japonya’daki kaynaklardan alınan bilgiye göre; şu anda ülkenin önde gelen otomotiv üreticilerinden biri dahil 7 Japon firması Türkiye’de yatırım için yer arıyor. Daha çok otomotiv ve yan sanayi, gıda, demir-çelik, sağlık ve enerji sektörlerindeki firmalar Türkiye ile ortaklık ve yatırım arayışında bulunuyor.
Japon firmalarının Türkiye ilgisini yatırımlardaki artıştan da görmek mümkün. 200’ü aşkın Japon firmasının faaliyet gösterdiği Türkiye’de Japon sermayeli yatırım miktarı 1.7 milyar dolar seviyesinde. Ancak çarpıcı olan ise bu miktarın 1.6 milyar dolarlık kısmının son 5 yılda gelmiş olması. Japonya Merkez Bankası’nın verilerine göre Türkiye 2013 yılında 400 milyon dolar, 2014 yılında ise 250 milyon dolar Japon yatırımı çekti. 2014’te tüm Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine giden toplam Japon yatırım miktarı ise 400 milyon dolar olduğu dikkate alındığında, Türkiye’nin bölgesinde Japon yatırımlarının odak ülkesi olduğu görülür. Türkiye resmi düzeyde, yılda 1 milyar dolar büyüklükte Japon yatırımı çekmeyi hedefliyor. İki ülke arasında hükümetler, şirketler ve ekonomik kuruluşlar düzeyinde süren temasların sıklığı ve görüşmelerde atılan adımları değerlendiren ekonomi çevreleri Türkiye’nin Japon yatırımcılar için cazibesini arttırdığı yorumunu yapıyor.
Tokyo Büyükelçiliği Ticaret Başmüşaviri Musa Demir, Japonya Yurtdışı İşadamları Derneği Başkanı Noritada İto (JAFTA), Birleşmiş Milletler Endüstriyel Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) Başkanı Takeshi Furutani ve Japonya Orta Doğu İşbirliği Merkezi Genel Müdürü Takashi Oya, Japonya’da Türkiye’ye ilişkin oluşan yatırım iklimini DÜNYA Gazetesi’ne anlattı.
Türkiye’deki Japon bankaları yatırımların artacağına işaret
Son birkaç yıldır Japon firmalarının Türkiye’ye ilgisinin arttığına dikkat çeken Türkiye Tokkyo Büyükelçiliği Ticaret Başmüşaviri Musa Demir, “Bir ülkeye Japon bankası gidiyorsa oraya yatırımcısı da gider. The Bank of Tokyo- Mitsubishi UFJ, Sumitomo Mitsui Bank (SMBC), Mizuho Bank Türkiye’ye girdi. Sigorta şirketleri, lojistik şirketleri girdi. İnşaat firmaları var. Toyota Türkiye’deki yatırımlarını çok geliştirdi. Yerli üretim oranını yüzde 50’ye çıkardı. Şimdi yeni modelle ilgili yatırım yapacak. Başka Japon otomotiv firması da Türkiye’de yatırım yapma kararı aldı ” şeklinde bilgi verdi.
Demir, her gün en az 3-4 Japon firmasının kendilerini ziyaret edip Türkiye ile ilgili bilgi aldığını belirterek, “Özellikle otomotiv ve yan sanayi, gıda, demir-çelik, enerji, sağlık sektörlerinde Türkiye’ye çok ilgi var. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 200 Japon şirketi var. Japonya’nın Türkiye’ye gösterdiği ilgili Türk firmaları da buraya gösterirse yılda 1 milyar dolar Japon yatırımı çekebiliriz. Ancak bizim firmalar Japonlarla iş yapma konusunda kendine güvenmiyor” diye konuştu.
Japonya’’ya ihracatta da Türkiye için fırsatlar olduğuna dikkat çeken Demir, Türkiye’nin Japonya’nın ithalatından altığı payın binde 5 olduğunu, bu oranı dünya ticaretinden aldığı pay olan binde 83 oranına çıkarması durumunda bu ülkeye ihracatının da 400 milyon dolardan 7-8 milyar dolara çıkaracağına dikkat çekti ve “ Japonya gıda ihtiyacının yüzde 70’ini ithalatla karşılıyor. Gıdada çok büyük potansiyel var. Trans Pasifik Ortaklık Anlaşması ile gıda üzerindeki kotaları düşürüyorlar. Biz de STA imzalıyoruz. Onlara verdikleri imkanları bize de verirler” diye konuştu.
ESBAŞ, 600 dönümü Japonlara uygun projelendirecek
Ege Serbest Bölgesi Kurucu ve İşleticisi AŞ (ESBAŞ) olarak Japonya’yı uzun yıllardır takip ettiklerini söyleyen ESBAŞ CEO’su Dr. Faruk Güler, Japon yatırımcılar çok ince, detay hesap ve plan yaptıklarını bildikleri için Ege Serbest Bölgesi’nin 600 dönüm büyüklüğündeki genişleme arazisini Japon yatırımcılar için uygun bir şekilde hazırlamak istediklerini belirterek, “Bütün ön hazırrlıklarımızı tam olarak yapmak ve planlamak için potansiyel yatırımcılarımızı tanımaya ve bölgemizi tanıtmaya çalışıyoruz. Japon yatırımcının karar verme sürecinin zaman alacağı bilinci ile bu çabamızı sabırla sürdürmeliyiz. Çünkü biliyoruz ki; Japon sanayicisi yalnız yatırım yapmakla kalmayacak, beraberinde tüm iş süreçlerimizi daha iyi yapmamız için bir kültür de getirecektirler. Özellikle eğitime, teknik personelimizin gelişmesine ve kalite anlayışımıza yönelik yenilikleri hep birlikte gözlemleyeceğiz” dedi.
Geçtiğmiz günlerde Tokyo ve Osoka’da gerçekleştirdikleri tanıtım organizasyonlarının çok başarılı geçtiğini belirten Güler, desteklerinden dolayı İzmir Kalkınma Ajansı ve UNIDO’ya teşekkürlerini iletti. Güler, Ocak 2016’da ise bu kez Japon heyetleri Türkiye’de ağırlayacaklarını belirterek, “Bu program ESB’nin genişleme arazisini şimdiden Japon yatırımcısına açmak için yaptığımız pazarlama çalışmalarının bir parçasıdır. Amacımız bu toplantıların neticesinde Bölgeye kazandırdığımmız Japon Lansinoh firmasına yenilerini ekleyebilmektir. Ege Serbest Bölgesi Lansinoh firması sayesinde Japon yatırımcıların ilgisini çekmeyi başarmıştır” diye konuştu.
Türk firmaları Japon KOBİ’lerle işbirliği yapsın
JAFTA Başkanı Noritada İto da, her yıl bir ülkeyi seçip ziyaret ettiklerini, 2014’te Türkiye’yi belirlediklerini ve İstanbul ile İzmir’de temaslarda bulunduklarını hatırlattı. Japonya’nın uluslararası alanda hep büyük şirketleri ile bilindiğini ancak ülkedeki toplam 4.5 milyon şirketin yüzde 99.3’ünün KOBİ olduğuna dikkat çeken İto, “Japon KOBİ’leri uluslararası bağlantılara son derece önem verir. Yetersiz kaldıkları noktada da Japonya Dış Ticaret Teşkiları ve Japon Uluslararası Kalkınma Teşkilatı gibi kamu oluşumları bu şirketleri destekler. Türk şirketlerinin de işbirliği ve ortaklıklar için Japon KOBİ’lere yönelmesini öneriyoruz” dedi. İto, Japonya mevzutanı göre imalat yapan şirketlerde 300 milyon yen sermaye ve 300 kişi istihdam eden firmanın KOBİ sayıldığı bilgissini verdi ve KOBİ’lere önemli avantajlar sağlandığına dikkat çekti.
Japon yatırımcı çekmek konusunda Türkiye’de bölgesel rekabet başladı
Japon yatırımlarının ve teknolojisinin gelişmekte olan ülkelere aktarılması konusunda destek verdiklerini söyleyen UNIDO Başkanı Takeshi Furutani, Japonya’dan Türkiye’ye giden başlıca sektör otomotiv ve otomotiv yan sanayi olurken, tarımsal gıda, finans sektörü, otel yatırımları, sağlık sektörleri konusunda Türkiye’ye ilginin arttığına işaret etti. Şu anda Türkiye ile ilgili daha çok bölgesel kalkınma ajansları üzerinden çalışmalar yaptıklarını aktaran Furutani, şu bilgileri verdi: “İlk olarak İzmir Kalkınma Ajansı’ndan 2012’de buraya bir delegasyon geldi ve onlarla işbirliği yaptık. 2013’te yeniden gelen İZKA ekibi Tokyo ve Osaka’da tanıtım yaptı. UNIDO Japonya’dan İzmir’e iki iş seyahatine yardımcı olduk. Bu çalışmaların sonucunda Piegeon, Denso, Nippon Ham gibi şirketler İzmir’e yatırım yaptı. Bu tür tanıtımlarla yeni yatırımların da çoğalacağınnı düşünüyoruz. 2014’te bir heyetle gelen Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı ile de bir çalışma yaptık ve sonucunda demir-çelik, çevre teknolojileri, tarımsal gıda ve altyapı sektörlerinden yatırım düşünen Japon firmaları çıktı. Bunların ardından geçen ay Trakya Kalkınma Ajansı’ndan bir heyet bizi ziyarete geldi ve benzer çalışmaları onlarla da yapmamızı istediler. 2016’da benzer bir çalışmayı Trakya ile de yapmayı düşünüyoruz. Bundan anlıyoruz ki Japonya’dan yatırımcı çekme konusunda Türkiye’de bölgeler arasında bir rekabet başladı. Bu da yararlı bir gelişme.”
Furutani, Türkiye’nin Japon yatırımcı için bölgesinde çok tercih edilen bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Ortadoğu, Kafkaslar ve Avrupa’da Türkiye çok önde. Türkiye Japonya ilişkileri çok eskiye dayanıyor ve kuvvetli bu çok önemli nokta. Bu ilişkiler nedeniyle Japon şirketleri Türkiye’yi çok kolay düşünüyor. İkincisi Türkiye’nin avantajları önemli. İç pazar ve Ortadoğu, Kafkaslar ve Avrupa’ya ihracat imkanı sunduğu için Türkiye Japoon yatırımları için bölgesinde en ileri noktada.
Japon firmaları Türkiye’de üretip Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya satmak istiyor
Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da iş yapmak isteyen Japon firmalarına destek vermek amacıyla kurulan Japonya Ortadoğu İşbirliği Merkezi’nin (JCCME) Genel Müdürü Takashi Oya, Türkiye’nin şu an JCCME için çok önemli bir ülke olduğunu belirterek, şu açıklamaları yaptı: “ Japonya Merkez Bankası’nın verilerine göre; Japon sermayesinin geçen sene ülke dışında 100 milyar dolar yatırım yaptı. Bunun 400 milyon doları Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya yapılırken, Türkiye ise 250 milyon dolarlık yatırım gitti. 2013 yılında ise Türkiye’ye giden Japon yatırım miktarı 400 milyon dolardı. Türkiye bölgesinde Japon firmaları için daha önemli görülüyor. Normalde çoğu Japon firması Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine girmek istemesine rağmen güvenli görmediği için gitmiyor ama Türkiye’yi bu bölgede istikrarlı görüyor. Rakamlar da Japon firmalarının Türkiye’ye ilgisinin giderek artığını gössteriyor. Türkiye stratejik lokasyonundan dolayı tercih ediliyor. Japon firmaları üretim tesislerini Türkiye’de konumlandırıp, buradan bütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ya hitap etmek istiyor. JCCME’in 22 ülkeyle kontağı var ama Japon firmalarının istemesine rağmen güvenlik ve siyasi sorunlar nedeniyle bunların yarısı ile çalışılamıyor.”
Japonya-Türkiye gündemi yoğun
-2012’de Türkiye-Japonya arasında ekonomi bakanları ve dışişleri bakanının katıldığı bir üçlü mekanizma kuruldu. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşması (STA) kurulması kararı verdi.
-STA için 2014 resmi müzakere başladı. Eylül’de 3. tur yapıldı. 2016 sonu, 2017 başında anlaşmanın yapılması planlanıyor.
-Sinop Nükleer Santrali projesi Japonlara verildi. 22 milyar dolarlık yatırım stratejik ortaklık getiriyor.
-Türk-Japon Üniversitesi kurulacak. İstanbul Teknoloji Üniversitesi bunun parçası olacak ve teknoloji transferi konusunda çalışma yapacak.
-2013 de Japonya Başbakanı Shinzo Abe 2 defa Türkiye’yi ziyaret ettii. 2013 Mayıs’taki resmi ziyarette iki ülke arasında Stratejik İşbirliği Deklarasyonu yayınlandı. Aynı yıl Abe Marmaray’ın açılışına katıldı. 2013 ve 2014 yıllarında Türkiye Başbakanı Japonya’yı ziyaret etti.
-2014 te Japonya’da Başbakanlık’ta Türkiye İle İlişkileri Geliştirme Komitesi kuruldu. Komite özel sektör ve kamu temsilcilerinden oluşturuldu. Amaç Japon firmalarında oluşan Türkiye ilgisini doğru kanalize etmek.
-Önceki ay Cumhurbaşkanı Erdoğan kalabalık heyetle Japonya’daydı.
-5 Kasım’da da Türkiye-Japonya İş Konseyi Tokyo’da topladı.
Son 3 yılda Türkiye’nin çektiği Japon yatırımları
Tosyalı Toyo Çelik AŞ- Osmaniye: Türkiye’nin lider yassı çelik ve çelik boru üreticisi Tosyalı Holding ve çelik ürünlerde Japonya’nın öncü şirketlerinden Toyo Kohan arasında 2012’de imzalanan işbirliği kapsamında Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nde Türkiye’nin ilk ileri teknoloji ve yüksek katma değerli yassı çeliği üretilecek.
Sumitomo Rubber AKO- Çankırı: Japon lastik devi Sumitomo Rubber vve Abdülkadir Özcan Otomotiv Lastik AŞ ortaklığı ile 2012’de yaklaşık 500 milyon dolar değerinde bir yatırımla Çankırı’da temeli atılan üretim tesisinde binek otomobiller için radyal lastik üretimi, satışı ve kamyonet lastikleri üretimi yapılacak. 2019 sonuna dek yılda 30 bin lastik kapasitesine ulaşması ve yaklaşık 2 bin kişiye doğrudan istihdam sağlaması planlanan tesiste üretilen lastiklerin yüzde 80’i ihraç edilecek.
Brissa-Aksaray: 2013’te 25. yılını tamamlayan Brisa, Türkiye’deki ikinci fabrikasını Aksaray OSB’de kuracak, Yaklaşık 300 milyon dolar yatırımla kurulacak ve yılda 4.2 milyon adet binek ve hafif ticari araç lastiği üretecek fabrikanın üretime 2018 itibariyle başlaması planlanıyor.
Dydo-Ülker: DyDo Drinco, Yıldız Holding’in içecek şirketleri Della Gıda, Bahar Su ve İlk Mevsim Mevye Suları’nın yüzde 90 hissesini 335 milyon TL karşılığında satın aldı. Hisse devri sonrasında Cola Turka, Çamlıca, Saka Su, Sunny, Maltana, Eskipazar, Flores ve Link markaları DyDo Drin Co çattısı altına girdi.
Lansinoh-İzmir: Japon Pigeon Corpotation’un iştiraki olan Lansinoh firması Ege Serbest Bölgesi’nde (ESB) 8 bin metrekarelik fabrikada tekli ve çiftli anne sütü emzirme pompaları, manuel anne sütü emzirme pompası, biberon ve emzik üretecek tesisin temelini geçtiğimiz aylarda attı. Tesisin 2016’nın Mayıs ayında üretime geçmesi planlanıyor. Pigeon Group, asıl büyüme alanı olarak gördüğü, şişe ve biberon ürünlerinin üretiminde köşe taşı olarak planladığı İzmir'deki tesisi, aynı zamanda grubun mükemmeliyet merkezi olarak geliştirmeyi hedefliyor.
Itochu-MHI-Sinop Nükleer Santrali: Japon şirketler Mitsubishi Heavy Industries (MHI) ve Itochu, Sinop’ta yapılacak nükleer santral projesini üstlendi.
Nippon Ham: Japon gıda devi Nippon Ham, Bandırma ve İzmir'de tesisi bulunan beyaz et ve yem üreticisi Ege-Tav'ın yüzde 60 hissesini 72 milyon dolara satın aldı.
Denso Corporation: Otomotiv yan sanayisinde dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Japon Denso Corporation, İzmirlli DJ Cool Klima ve Soğutma Cihazları AŞ'ye ortak oldu. Japon firma, DJ Cool'un yüzde 50 hissesini devraldı. İzmir'de TIR, kamyon, otobüs gibi araçlara yönelik soğutma ve havalandırma donanımları üreten DJ Cool'un inşaat ve kule vinçlerine yönelik özel tasarım ekipman da imal ediyor.
GS Yuasa-İnci Akü: Dünyada akü sektörünün öncülerinden Japon GS Yuasa İnci Akü ile stratejik ortaklık kurdu. Yüzde 50 hisse ortaklığı ile kurulan şirketin unvanı İnci GS Yuasa AŞ oldu.
Japonya’da Ertuğrul filmi Türk ürünleri ile tanıtılacak
Türkiye Büyükelçiliği Tokyo Ticaret Müşavirliği, Japonya’da yarın 300 sinemada gösterime girecek Ertuğrul filmini tanıtmak ve filmle birlikte oluşan Türkiye sempatisini güçlendirmek için Türk ürünleri ile tanıtım çalışmaları yürütüyor. Bu kapsamda havlu, fındık, zeytinyağı, kaysı, incir, üzüm ve lokum bulunan ürün paketleri de Japonlarla buluşacak. Ürünlerin hazırlanmasında Türkiye’deki tanıtım grupları etkin oldu.
Ertuğrul filmi 16 Eylül 1890’da Japonya’da sularaa gömülen Osmanlı donanmasının en güzel gemisinin hikayesini anlatıyor. II. Abdülhamid’in Japon İmparatoruna mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürmesi için görevlendirilen gemi, Japonya’da görkemli bir şekilde karşılanmış ve üç ay boyunca etrafındaki binlerce Japon kayığına 50 kişilik bandosuyla konserler vermişti. 15 Eylül 1890’da Yokohama Limanı’ndan ayran gemi tayfuna yakalanarak, kayalara çarpmış ve batmıştı. Kazadan sadece 69 denizci kurtulabilmişti.
< 04.12.2015 diğer haberleri için tıklayınız.